2017 yılında düzenlenen Şehircilik Şurası ile "Şehircilikte yeni vizyonumuz insan ve varlık odaklı, doğal kaynaklarını koruyan, tarihi ve kültürel varlıkları gözeten, dönüşüm fırsatını değerlendirerek şehirlerimizi afetlere hazır hale getiren, yenilikçi ve özgün, katılımcı, şeffaf ve çözüm odaklı ilkeler üzerine inşa edilmiştir."
Bu vizyon doğrultusunda hem kentsel hem de kırsal yerleşmelerin insan odaklı ve sürdürülebilir gelişmesi amaçlanmaktadır. Ülkemizde kentleşme oranının hızla artması dikkatte alındığında kent kır arasındaki ilişkinin bu vizyon doğrultusunda ele alınması ve gözden geçirilmesi gerekmektedir.
Uluslararası gündemde de gerek “Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri”nde, gerekse Habitat III Konferansı sonuç belgesinde kırsal alanlara yönelik hedefler belirlenmiştir.
Bunlardan bazıları; kırsal alanların kentlerle etkileşiminin sağlanması, yaşam koşullarının yükseltilmesi, doğal kaynakların korunması, tarımsal üretimin desteklenmesi ve üst ölçekli planlamanın yapılmasıdır.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca kırsal alanların kentsel alanlarla beraber bütüncül planlanmasının temini için Çevre Düzeni Planı çalışmaları katılımcı bir süreçle tamamlanmıştır.
Çevre Düzeni Planlarında getirilen Hükümler ve Plansız Alanlar Yönetmeliği çerçevesinde kırsal alanların sağlıklı gelişmesi ve doğal kaynakların korunması sağlanmaya çalışılmaktadır.
6360 sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun kapsamında Büyükşehirlerin sayısı 30’a yükseltilmiş ve sınırlarının il sınırına genişletilmesi ile bu illerdeki köyler mahalle statüsü kazanmıştır. Bu sebeple günümüzde belde ya da mahalle olarak nitelendirilen yerleşmelerin büyük bir kısmı kırsal niteliklidir. Bu durum kırsal karakter taşıyan mahalle ve belde niteliğindeki alanların belirlenmesi ile kır ve kent arasındaki ayrımın tanımlanması gerekliliğini ortaya çıkarmıştır.
Kırsal yerleşmeler geleneksel yapı sistemleri ve yerel malzemeler kullanılarak topoğrafyaya ve iklime bağlı olarak şekillenmiş yerleşmelerdir. Bu sebeple planlamada ve yapılaşmada kırsal yerleşmelerin, kentsel yerleşmelerden farklı bir şekilde ele alınması ve sorunların çözümünde kırsal alana özel çözümlerin geliştirilmesi gerekmektedir.
Bu doğrultuda Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca TÜBİTAK tarafından desteklenen “Koruma Odaklı Kırsal Alan Planlaması-Bir Model Önerisi Projesi” (KOKAP) Karadeniz Teknik Üniversitesi ve Selçuk Üniversitesi işbirliği ile yürütülerek 2015 yılında tamamlanmıştır.
KOKAP sonunda 2015 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, çalışmanın sonuçlarını uygulamayı TÜBİTAK nezdinde taahhüt etmiş ve “Proje Sonuçları Uygulama Planı”nı (PSUP) imzalamıştır.
PSUP kapsamında 2015 yılında Bakanlık içi bilgilendirme eğitimi düzenlenmiştir. 2016 yılında proje sonuçlarının paydaşlara duyurulması amacıyla bir Çalıştay gerçekleştirilmiştir. Çalıştayda proje hakkında görüşler alınarak projenin uygulamasına dönük bir eylem planı hazırlanmıştır.
PSUP uygulama adımları arasında KOKAP’da ortaya konulan kırsal alan planlama modelinin farklı yerleşmelerde denenmesi yer almaktadır. Bu kapsamda 31.07.2017 tarihinde İstanbul Ticaret Üniversitesi ile protokol imzalanarak “Koruma Odaklı Kırsal Alan Planlaması Modeli Uygulaması ve Köylerde Yöresel Özellikler ve İhtiyaçlar Dâhilinde Yapılaşma Koşullarının Belirlenmesi Projesine (KODAKAP)” başlanmıştır.